[Aşağıdaki yazı Komünist Köz gazetesinin “AKP Geri Adım Attı, İmralı Muhatap Oldu / AKP’yi Geriletmek için Ezilenlerin Kitlesel Eylemlerini Yükseltelim!” başlıklı Ocak 2013 tarihli özel sayısında bir bölüm olarak yayımlanmıştır.]
Pariste Üç PKK Militanının Katledilmesi İmralı Sürecini Köstekler mi?
Boşuna Ölmediklerini Göstermek Herkesin Boynuna Borç
Tam AKP’nin geri adım atarak İmralı’daki tecridi kaldırmasının yarattığı özgüven Kürtler arasında yayılmaktayken, Paris’te beklenmedik bir katliam gerçekleşti. PKKnin kurucularından ve halen önemli figürlerinden biri olan Sakine Cansız’ın yanı sıra uluslararası ilişkilerde etkili bir rol üstlenen ve KNK Paris temsilcisi Fidan Doğan ile genç militan Leyla Şaylemez Paris’in göbeğindeki Kürdistan Enformasyon Bürosu’na sızan katiller tarafından alçakça katledildiler. İmralı’da başlayan müzakerelerin gelişerek somut bir çözüme yönelmesini arzu etmeyenler ve öteden beri PKK’nin bir biçimde bölünmesini dilemekten bıkmayanlar ağızlarından hiç düşürmedikleri iç hesaplaşma kirli sakızını bir daha ortaya çıkarmakta gecikmediler. Ama ilk günden itibaren Kürtlerin ve dostlarının tek yumruk halindeki tutumları buna tok bir yanıt oldu.
Kürt yığınlarını provoke edip müzakere sürecinin kesilmesinin bahanesini Kürtlerin üzerine atmak üzere tertiplendiği anlaşılan bu suikast katillerin ve arkalarındaki güçlerin beklediği sonucu vermedi. Kürt kitleleri bütün öfkelerine rağmen kontrolsüz bir tepki göstermediler, aksine örgütlülüklerini dosta düşmana gösteren bir tutumu tereddütsüz benimsediler.
Kürtler bu suikastin ardından provoke olup kontrolsüz bir tepki vereceğini düşünenleri de, müzakere sürecini bozmamak için evlerine çekilip bu alçakça cinayeti sessiz karşılayacaklarını bekleyenleri de hüsrana uğrattılar. Sakine, Fidan ve Leyla’nın boşuna ölmediklerini göstermek için, emekçi ve ezilenlerin mücadelesini kitlesel ve eylemli bir şekilde devam ettirmek Kürtlerin ve dostlarının boynuna borçtur.