Bu yazı Mart 2017 tarihli “Anayasa Dayatmasına HAYIR!” Köz broşüründen alınmıştır.(Sayfa 33-35)
Komünistlerin anayasa konusundaki referansları asla burjuva devletlerinin anayasalarına esas alınan referanslardan değil yüzüncü yılında olduğumuz Ekim Devrimi’nin ardından benimsenen Çalışan ve Sömürülen Halkın Hakları Bildirgesi’nden1) çıkarsanmalıdır.
Bu referanslar en belirgin ögeleriyle aşağıdaki belgede yer almaktadır. Bu nedenle bu belge bir tarihi belge olmaktan çok hem sınıf düşmanlarına hem de sosyalist hareket üzerine çökmüş bulunan oportünist geleneğe karşı mücadelede komünistlerin elinde bir silah olma özelliği taşımaktadır. İnsanlar arasındaki tarihi, sınıfsal ve toplumsal eşitsizlikler ortadan kalkmadan, evrensel insan hakları hep egemen kesimlerin çıkarına yontan bir nalıncı keseri olarak kalacaktır. Bunun bilincinde olan komünistler, burjuva devletlerini hizaya getirip insan haklarına saygılı olmalarını sağlamak için değil, insan hakları belgeleri dâhil bütün kurumlarıyla burjuva devletlerini tarih sahnesinden süpürüp atmak için mücadele ediyorlar.
Emeğin iktisadi kurtuluşunu sağlama mücadelesinde mülksüzleştirenlerin mülksüzleştirilmesi gerçekleştiğinde, herkesin özgürlüğü başkasının özgürlüğünün koşulu haline geldiği zaman bugüne kadar kâğıt üzerinde kalan bütün hak ve özgürlükler gerçekten insanlığın en değerli kazanımı haline gelecektir ve bu ancak o zaman olacaktır.
Rus Sosyalist Federatif Sovyet Cumhuriyeti Anayasası Sovyetlerin Beşinci Tüm-Rusya Kongresi tarafından kabul edilmiştir. 10 Temmuz 1918 Sovyetlerin Üçüncü Tüm-Rusya Kongresi’nin Ocak 1918’de verdiği onayla Emekçi ve Sömürülen Halkların Haklar Bildirgesi, Beşinci Kongre tarafından onaylanan Sovyet Cumhuriyeti anayasası ile birlikte Rus Sosyalist Federatif Sovyet Cumhuriyetinin tek anayasasını oluşturur. Bu anayasa, son halinin Sovyetlerin resmi yayın organı olan Izvestia’da yayınlanmasıyla birlikte yürürlüğe girmiş Sovyet hükümetinin tüm yerel organları tarafından basılmış ve tüm Sovyet kurumlarında sürekli olarak bulundurulması kuralı kabul edilmiştir.
Beşinci Kongre, Kamu Eğitimi Halk Komiserliğine Rus Cumhuriyeti’nin istisna gözetmeden tüm okullarında ve diğer eğitim kurumlarında, bu anayasanın temel hükümleri, açıklamaları ve yorumlarıyla birlikte öğretmelerini tavsiye etmiştir.
Dipnot
↑1 | Lenin 1918 yılı Ocak ayı başında “Emekçi ve Sömürülen Halkın Haklar Bildirgesi” başlıklı bir taslak metin kaleme aldı. Bu metin Sovyetlerin Merkez Yürütme Komitesi tarafından benimsendikten sonra Sovyetler adına Kurucu Meclis’e sunulup orada benimsemesi amacıyla kaleme alınmıştı ve “Kurucu Meclis aşağıdaki hususları ilan eder:” diye başlıyordu. Lenin’in el yazısıyla kaleme alınan bu metin, üzerinde sovyetlerin merkezi kuruluna sunulmadan önce biri Stalin diğeri Buharin tarafından eklenen iki düzeltme yapılarak komiteye sunulmuştu. Merkezi Yürütme Kurulu tarafında iki aleyhte bir çekimser oyla kabul edilmiş ve hem yayınlanmak hem de Kurucu Meclis’e sunulmak üzere bir kurula iletilmişti.
Bu metin hem (üç ay sonra mart ayında Sovyetler Birliği Komünist Partisi adını alacak olan) SBKP (Bolşevik)’nin yayın organı olan Pravda gazetesinin 17 (4) Ocak tarihli sayısında, hem de Tüm Rusya Sovyetlerinin Merkezi Yürütme Komitesi’nin yayın organı olan İzvestia’nın aynı tarihli sayısında yayınlandı. Ertesi gün 18 (5) Ocak’ta Kurucu Meclis’in ilk oturumunda bu metnin Bolşevik grubu adına Sverdlov tarafından okunarak oylamaya sunulması istendi. Kurucu Meclis’in karşı-devrimci çoğunluğu bu metnin görüşülmesine karşı oy kullandı. Bunun üzerine meclisin Bolşevik grubu bir açıklama yaparak meclisi terk etti. Sverdlov açıklamasında “Artık aramızdaki bağlar kopmuştur. Biz burjuvaziye karşı devrimin sürdürülmesinden yanayız. Sizinle barikatın aynı tarafında değiliz” demişti. Pravda’nın 19 (6) Ocak tarihli akşam baskısında yayınlanan haberde yer alan bu açıklamada özetle Kurucu Meclisin bileşiminin iktidarın sovyetler tarafından ele alınmasından önceki güçler dengesine tekabül ettiği ve o mecliste temsil edilen bazı partilerin artık mevcut bile olmadığına işaret ediliyordu. Kerensky önderliğindeki sağ Sosyalist Devrimciler’in ağırlıkta olduğu Kurucu Meclis’in işçi köylü ve askerleriyle emekçi Rusya’nın ezici çoğunluğunu temsil eden sovyetlerin iradesini ve Ekim Devrimi’nin kazanımlarını kabul etmesi gerektiği vurgulanıyor; kurucu mecliste çoğunluğu temsil eden Kerensky’nin partisinin karşı devrimci bir burjuva partisi olduğu vurgulanıyordu. Sosyalist Devrimciler’in sol kanadı ise hemen Bolşeviklerle birlikte değilse de onların ardından Kurucu Meclisin savaşın devamı ve barış konusunda sundukları önerinin aynı karşı-devrimci çoğunluk tarafından reddedilmesi üzerine meclisi terk ettiler. Bu gelişmeler üzerine aynı metin (Kurucu Meclis ifadeleri çıkarıldıktan sonra) 25 (12) Ocak günü Tüm Rusya Sovyetlerinin Üçüncü Kongresinin oyuna sunuldu ve oylanarak benimsendi. Daha sonra aynı metin Bütün Rusya Sovyetlerinin 10 Temmuz 1918’deki Beşinci Kongresinde benimsenecek olan “Rus Sosyalist Federatif Sovyet Cumhuriyeti Anayasasının” birinci bölümü olarak Anayasa metnine yerleştirilecekti. |
---|